Türkiye'de Tüp Mide

OUR HISTORY

Türkiye'de Tüp Mide


Genellikle tüp mide ameliyatı olarak adlandırılan tüp mide ameliyatı, önemli ölçüde kilo kaybı için giderek daha fazla tercih edilen bir yöntemdir. Bu prosedür midenin kapasitesini azaltmak için cerrahi bir değişiklik içerir. Yaklaşımdaki basitliği, güvenlik kaydı ve pratik sonuçlarıyla tanınan bu yöntem, tıp camiasında önemli bir ilgi görmüştür. Bu prosedürün uygulanması, hastaların yaşam tarzı alışkanlıklarında kalıcı değişiklikler yapmalarını gerektiren önemli bir sağlık kararıdır.

Mide Kolu Maliyeti

Tüp mide ameliyatının ortalama maliyeti 4.700 Euro'dur. Bu fiyat Türkiye'de geçerli ve Avrupa'daki 10.000€ ve Amerika'daki 15.000€'ya göre oldukça makul. Türkiye'deki tüp mide maliyeti uluslararası alanda bulabileceğiniz en düşük fiyattır ve bu da onu tıbbi ve kozmetik ihtiyaçlarınız için son derece uygun fiyatlı bir seçenek haline getirmektedir.

Tüp Mide Prosedürü Detayları

Tüp mide ameliyatı dünya çapında en etkili cerrahi yöntemlerden biridir. Bu prosedür midenin %80'inden fazlasının çıkarılmasını gerektirir. Ameliyat midenin yemek borusuyla birleştiği yerden başlar ve duodenuma kadar devam eder. Midenin kapakçıklarına herhangi bir müdahaleden dikkatle kaçınarak mideyi uzun, ince bir tüp halinde yeniden şekillendirir. Bu işlem genel anestezi altında laparoskopik yaklaşımla gerçekleştirilir, yani minimal kesi gerektirir. Bu yaklaşım komplikasyon riskini azaltır, ameliyat sonrası ağrıyı en aza indirir ve iyileşmeyi hızlandırır. Mide hacminde önemli bir azalma sunması nedeniyle özellikle obezite oranı yüksek olan kişiler için tercih edilmektedir. Bu azalma, gıda alımını sınırlar ve aynı zamanda midede üretilen açlık hormonu grelin seviyesinin azalması nedeniyle iştahı da bastırır.
Tüp mide ameliyatı, özellikle doğru teknoloji kullanıldığında aşırı kilolardan kalıcı olarak kurtulmak için ideal çözüm ve garantili tedavidir. Obeziteye karşı çağdaş mücadelede tüp mide ameliyatı fizyolojik bir ameliyattır, yani yiyeceklerin sindirim sistemi boyunca standart geçişini değiştirmez. Yiyecekler hala yemek borusundan mideye ve ince bağırsağa doğru ilerliyor. Bu özellik, midenin kapasitesini önemli ölçüde azaltırken doğal sindirim sürecini koruduğu için çok önemlidir.
Ameliyat sonrası hastalar genellikle aşamalı bir diyet uygular; ilk 15 gün sıvı diyetle başlar, sonraki 15 gün püre gıdalara geçiş yapılır ve bir ay sonra kademeli olarak katı gıdalara geçilir. Ek olarak, genellikle hızlı kilo verme dönemi olan ilk altı ayda vitamin takviyesi önerilir. Özellikle morbid obezitesi olan hastalarda başarılı olan tüp mide ameliyatının komplikasyon oranı düşüktür. Bağırsakların yeniden yönlendirilmesini gerektirmeyen gastrik bypassın aksine, %60 ila %70 oranında kilo kaybıyla sonuçlanır. Vitamin ve mineral eksikliği riski diğer bariatrik cerrahi işlemlere göre daha düşüktür.
Tüp mide ameliyatı, dünya çapında en sık uygulanan kilo verme ameliyatı olup, etkinliği ve nispeten hızlı iyileşmesi ile bilinir ve hastaların günlük rutinlerine daha hızlı dönmelerine olanak tanır.

Tüp Mide Revizyonu

Tüp mide revizyon ameliyatı, daha önce yapılmış bir tüp mide ameliyatı prosedürünü düzeltmek veya iyileştirmek için yapılır. Bu işlem yetersiz kilo verme veya tekrar kilo alma, mide fistülleri ve reflü sorunları, mide genişlemesi vb. gibi çeşitli nedenlerle uygulanabilmektedir. Tüp mide revizyon ameliyatı, mevcut tüp mide ameliyatını düzeltmek veya değiştirmek için çeşitli teknik ve yöntemleri kapsamaktadır. Yaygın bir yaklaşım, tüpün gastrik bypass gibi farklı bir kilo verme ameliyatına dönüştürülmesini içeren tüp mide dönüşümüdür. Diğer bir yöntem ise mevcut tüpün katlanıp dikilerek boyutunun ve hacminin küçültüldüğü mide tüpü plikasyonudur.
Ayrıca, bazı revizyonlar, manşonun işlevselliğini artırmak için onarılmasını veya ayarlanmasını içerebilir. Bazı durumlarda cerrahın, komplikasyonlara yol açan gevşemiş dikişleri veya zımbaları alması veya yeniden uygulaması gerekebilir. Sonuç olarak, tüp mide revizyon ameliyatının temel amacı, ilk tüp mide ameliyatından kaynaklanan komplikasyonları veya endişeleri gidermek, böylece hastanın başarılı kilo verme şansını optimize etmektir.

Gastrik Bypass ve Gastrik Tüp: Sizin İçin En İyisi Hangisi?

Obezite tedavisinde tüp mide ve gastrik bypass obezite cerrahisinde iki temel yöntemdir. Her yöntemin avantajları ve dezavantajları vardır.
Hadi daha yakından bakalım:
Mide tüpü midenin büyük bir kısmını alarak bireyin daha az yiyecekle daha çabuk tokluk hissetmesini sağlar. Bu yöntem besin emilimini engellemez. Gastrik bypass ise mide boyutunu küçültmek ve gıdanın bağırsaklara geçişini hızlandırmak için mide ve ince bağırsakta bir bypass oluşturulmasını içerir. Bu prosedür hızlı kilo kaybına yol açar. Gastrik bypassın aksine gastrik bypass besin emilimini azaltır. Her iki yöntemin de temeli kişinin daha az yiyerek daha çabuk tok hissetmesini sağlamaktır.
Gastrik bypass ve tüp mide arasındaki farklara bakıldığında, tüp mide sonrası kilo verme süreci daha yavaş ve daha tutarlıdır. Gastrik bypass ile kilo kaybı genellikle daha hızlı gözlenir. Her iki yöntemin de cerrahi riskleri olsa da tüp mide ameliyatında bu riskler daha düşüktür. İkisinin invazivliği karşılaştırıldığında mide tüpünün daha az invaziv olduğu kabul edilir. Bununla birlikte, iki prosedür arasında seçim yapmak hastanın tıbbi geçmişine, sağlık durumuna, yaşam tarzına ve kilo verme hedeflerine bağlı olarak değişir.

Tüp Mide Ameliyatının Avantajları

Etkili Kilo Kaybı: Hastalar genellikle prosedürden sonraki 1 ila 5 yıl içinde fazla kilolarının %60 ila %70'ini kaybederler; bu da tipik tüp mide zayıflama beklentilerine paraleldir.
Obeziteye Bağlı Durumlarda İyileşme: Diyabet, yüksek tansiyon ve uyku apnesi gibi durumlar ameliyat sonrasında hafifletilebilir, hatta durdurulabilir.
Daha Az İnvaziv Alternatif: Gastrik bypass gibi diğer bariatrik ameliyatlarla karşılaştırıldığında tüp mide ameliyatının daha az invazif olduğu, daha az risk ve uzun vadeli komplikasyon olduğu kabul edilir.
Yabancı Nesne Girilmez: Mide bandı ameliyatından farklı olarak tüp mide ameliyatı sırasında vücuda yabancı cisim sokulmaz.
Beslenme Eksiklikleri Nadirdir: Hastalara ameliyattan sonraki birkaç ay boyunca vitamin ve besin takviyeleri reçete edilmesine rağmen beslenme eksiklikleri genellikle nadirdir.

Tüp Mide Ameliyatının Dezavantajları

Komplikasyon Riski: Nadir de olsa kanama, fistül, enfeksiyon ve beslenme yetersizliği gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar ciddi olabilir ve ek müdahaleler gerektirebilir.
Geri Dönüşü Olmayan Prosedür: Ameliyatın geri dönüşü yoktur ve mide 5 ila 7 yıl içinde kademeli olarak genişleyebilir ve bu da potansiyel olarak etkinliğini azaltabilir.
Ameliyat Sonrası Sıkı Diyet: Hastalar ameliyat sonrası sıkı bir diyet uygulamalı, sıvılarla başlayıp yavaş yavaş katı gıdalara geçmelidir. Bu, yeme alışkanlıklarında önemli bir değişiklik yapılmasını gerektirir.
Muhtemel Ek Ameliyat İhtiyacı: Bazı hastalarda ciddi kilo kaybının ardından, örneğin gevşek cilt için ilave ameliyatlara ihtiyaç duyulabilir.
Uzun Süreli Bağlılık: Ameliyatın başarısı büyük ölçüde hastanın diyet ve düzenli egzersiz de dahil olmak üzere sağlıklı bir yaşam tarzına bağlılığına bağlıdır. Bunlara uyulmaması, optimal olmayan kilo kaybına veya tekrar kilo alınmasına neden olabilir.
Özetle tüp mide ameliyatı, kilo kaybı ve obeziteye bağlı sağlık durumlarının iyileştirilmesinde önemli faydalar sunmaktadır. Bununla birlikte, diyet değişiklikleri ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarına ömür boyu bağlılık gerektirir.

Tüp Mide Ameliyatı: İyileşme ve Sonuçlar

Tüp mide ameliyatının iyileşme süresini ve en iyi sonuçların elde edilmesini etkileyen birçok önemli faktör vardır. Bunlar şu şekilde özetlenebilir:
Hastaneye Yatış ve Hızlı İyileşme: İstanbul Türkiye'de tüp mide ameliyatından sonra 1 ila 2 gece içerisinde taburcu olabilirsiniz. Ameliyattan 3-4 saat sonra yürümeye başlanması tavsiye edilir.
Ameliyat Sonrası Diyet: Ameliyattan hemen sonra sıvılarla başlayıp daha sonra yarı sıvı ve karma dokulara geçilen aşamalı bir diyet uygulanması tavsiye edilir. Tüp mide izlerinin düzgün iyileşmesini sağlamak için hastalar küçük miktarlarda yemek yemeli, yiyecekleri iyice çiğnemeli ve yemek sırasında içki içmekten kaçınmalıdır.
Tıbbi Takip: Potansiyel beslenme eksikliklerini izlemek ve kiloyu korumak için düzenli tıbbi takip önemlidir. Bu takip, beslenme uzmanları ve endokrinologlar gibi uzmanlarla yapılan istişareleri içerir.
Kilo Kaybı: Tüp mide ameliyatından 1 ay sonra genellikle %10 oranında kilo kaybı sağlanır. Kayıp tipik olarak bir yıl sonra fazla kilonun %60'ı, beş yıl sonra ise %70'idir. Sonuçlar hastanın diyet ve egzersiz önerilerine uyma konusundaki kararlılığına ve tüp mide izlerinin iyileşme sürecine bağlı olarak değişir.

Tüp mide ne kadar dayanır?

Tüp mide ameliyatında midenin %80'i çıkarıldığı için sonuçların geri dönüşü yoktur ve işlem ömür boyu kalıcıdır.

Tüp mide ameliyatından sonra ne zaman katı gıda tüketebilirsiniz?

Katı gıdalara yeniden başlamanın zaman çizelgesi genellikle ameliyattan sonraki 4-6 hafta civarındadır, ancak kişiselleştirilmiş tavsiye için sağlık ekibinize danışmanız önemlidir.

Tüp mide ameliyatından sonra katı yiyecek yerseniz ne olur?

Tüp mide ameliyatından hemen sonra katı gıdaların tüketilmesi çeşitli komplikasyonlara yol açabilir ve iyileşme sürecini engelleyebilir. Olası komplikasyonlar bulantı, kusma, şişkinlik hissi ve karın ağrısını içerir. Ayrıca mide açıklığının daralması, kilo almaya başlama, tokluk hissinin azalması gibi istenmeyen durumlar da ortaya çıkabilmektedir.

Tüp mide ameliyatından sonra kilo alımı neden sık görülür?

Tüp mide ameliyatından sonra alınan kiloların; kötü beslenme tercihleri, fiziksel aktivite eksikliği, hormonal değişiklikler ve psikolojik nedenler gibi faktörlere bağlanabileceği düşünülmektedir.

Tüp mide ameliyatından sonra ne zaman araba kullanabilirim?

İşlem sonrası araç kullanmaya devam etmek için genellikle en az 1-2 hafta beklemek gerekir. Bu faktörler güvenli araç kullanma yeteneğinizi etkilediğinden, bu zaman çizelgesi ağrı ve rahatsızlık düzeyinize bağlı olarak değişebilir.